9. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme
10. Bölüm
Melek ve küçük tomar
Sonra, gökten inen başka bir güçlü melek gördüm. Buluta
sarınmıştı ve başının üzerinde bir gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe,
ayakları da birer ateş sütununa benziyordu. 2-3Elinde, açılmış küçük
bir tomar vardı. Sağ ayağını deniz üzerine, sol ayağını ise kara
üzerine atarak, aslanın kükreyişine benzer yüksek bir sesle
bağırdı. O bağırınca, yedi gök gürlemesi kendi sesleriyle
seslendiler. 4Yedi gök gürlemesi seslendiğinde yazmak üzereydim ki,
gökten, «Yedi gök gürlemesinin söylediklerini yazma, mühürle
onları» diyen bir ses işittim.
5Denizin ve karanın üzerinde durduğunu gördüğüm melek, sağ elini
göğe kaldırdı. 6Göğü ve gökte olanları, yeri ve yerde olanları,
denizi ve denizde olanları yaratanın ve sonsuzluklar boyunca
yaşayanın hakkı için yemin edip dedi ki, «Artık gecikme olmayacak.
7Yedinci melek borazanını çaldığı zaman, Tanrı'nın sır olan tasarısı
tamamlanacak. Nitekim Tanrı bunu, kulları peygamberlere
müjdelemişti.»
8Gökten işitmiş olduğum ses benimle yine konuşmaya başladı: «Git,
denizin ve karanın üzerinde duran meleğin elindeki açık tomarı al»
dedi.
9Meleğin yanına gidip küçük tomarı bana vermesini istedim. Bana,
«Al, bunu ye!» dedi. «Midende bir acılık yapacak, ama ağzında bal
gibi tatlı olacak.» 10Küçük tomarı meleğin elinden alıp yedim.
Ağzımda bal gibi tatlıydı. Ama onu yuttuğumda midem acılaştı.
11Sonra bana şöyle dendi: «Senin yine birçok halklar, uluslar,
diller ve krallarla ilgili olarak peygamberlikte bulunman gerekir.»
11. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme