18. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme
19. Bölüm
Haleluya
Bundan sonra gökte, büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek
bir ses işittim.
«Haleluya!»[h] diyorlardı.
«Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımıza özgüdür.
2Çünkü O'nun yargıları doğru ve adildir.
Yeryüzünü cinsel ahlaksızlığıyla yozlaştıran
büyük fahişeyi yargılayıp
kendi kullarının kanının öcünü aldı.»
3İkinci kez,
«Haleluya!
Fahişenin dumanı sonsuzlara dek tütecek» dediler.
4Yirmi dört ihtiyar ve dört yaratık yere kapanıp, «Amin!
Haleluya!» diyerek taht üzerinde oturan Tanrı'ya tapındılar.
5Sonra tahttan yükselen bir ses şöyle dedi:
«Ey Tanrımızın bütün kulları!
Küçük büyük, O'ndan korkan hepiniz,
O'nu övün!»
6Sonra büyük bir kalabalığın sesini, gürül gürül akan suların ve
güçlü gök gürlemelerinin sesini andıran sesler işittim.
«Haleluya!» diyorlardı.
«Çünkü gücü her şeye yeten Rab Tanrımız
egemenlik sürüyor.
7Sevinelim ve coşalım!
O'nu yüceltelim!
Çünkü Kuzu'nun düğünü başlıyor,
O'nun gelini hazırlandı.
8Giymesi için ona temiz ve parlak,
ince keten giysiler verildi.»
İnce keten, kutsalların adil işlerini simgeler.
9Melek bana, «Şunu yaz» dedi. «Ne mutlu Kuzu'nun düğün şölenine
çağrılmış olanlara!» Ve şunu ekledi: «Bunlar gerçek sözlerdir,
Tanrı'nın sözleridir.»
10Ona tapınmak üzere ayaklarına kapandım. Ama o, «Sakın yapma!»
dedi. «Ben de senin gibi ve İsa'ya tanıklıklarını sürdüren
kardeşlerin gibi, Tanrı'nın kuluyum. Tanrı'ya tap! Çünkü İsa'ya
tanıklık, peygamberlik ruhunun özüdür.»
Beyaz atın binicisi
11Bundan sonra göğün açılmış olduğunu ve orada beyaz bir atın
durduğunu gördüm. Ata binmiş olanın adı Sadık ve Gerçek'tir.
Adaletle yargılar ve savaşır. 12Gözleri alev alev yanan ateşe
benzer. Başında çok sayıda taç vardır ve üzerinde kendisinden başka
kimsenin bilmediği bir ad yazılmıştır. 13Kana batırılmış bir kaftan
giyinmiş olup `Tanrı'nın Sözü' adıyla anılır. 14Temiz ve beyaz, ince
ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş, O'nun
ardından geliyorlardı. 15O'nun ağzından ulusları vuracak keskin bir
kılıç uzanıyor. Kendisi onları demir çomakla güdecek. Gücü her şeye
yeten Tanrı'nın ateşli gazabının şarabını üreten cendereyi kendisi
sıkacak. 16Kaftanı ve kalçası üzerinde şu ad yazılıydı:
`KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ'
17-18Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında
uçan bütün kuşlara yüksek sesle bağırıp dedi ki, «Kralların,
komutanların ve güçlü adamların etini, atların ve binicilerinin
etini, özgür, köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanıp
Tanrı'nın büyük şölenine gelin!»
19Canavarı, dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş
Olan'la O'nun ordusuna karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm.
20Canavar ve onun önünde mucizeler yapan sahte peygamber yakalandı.
Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp onun putuna tapanları bu
mucizelerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne
diri diri atıldı. 21Geriye kalanlar, ata binmiş Olan'ın ağzından
uzanan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar, bunların etiyle doydu.
20. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme