8. Bölüm, Pavlus'un Romalılara mektubu

9. Bölüm

Tanrı'nın seçtikleri

Mesih'e ait biri olarak gerçeği söylüyorum, yalan söylemiyorum. Vicdanım da söylediklerimi Kutsal Ruh'un aracılığıyla doğruluyor. 2Yüreğimde büyük bir keder, dinmeyen bir acı vardır. 3-4Kardeşlerimin, soydaşlarım olan İsraillilerin uğruna, ben kendim lanetlenip Mesih'ten uzaklaştırılmayı dilerdim. Evlatlığa kabul edilenler, Tanrı'nın yüceliğini görenler onlardır. Antlaşmalar, buyrulan Kutsal Yasa, tapınma düzeni ve vaatler de onlarındır. 5Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O, her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı'dır. Amin.
6Tanrı'nın sözü boşa çıktı demek istemiyorum. Çünkü İsrail'den olanların hepsi İsrail[ğ] değildir. 7İbrahim'in soyundan olsalar bile, hepsi onun çocukları değildir. Ama, «Senin soyun İshak'la sürecek» diye yazılmıştır. 8Demek ki Tanrı'nın çocukları, olağan yoldan doğan çocuklar değildir. İbrahim'in soyu sayılacak olanlar, Tanrı'nın vaadine göre doğan çocuklardır. 9Çünkü vaat şöyleydi: «Gelecek yıl bu mevsimde geleceğim ve Sarâ'nın bir oğlu olacak.»
10Bundan başka, Rebeka da bir erkekten, atamız İshak'tan ikizlere gebe kalmıştı. 11-12Çocuklar henüz doğmamış, iyi ya da kötü bir şey yapmamışken, Tanrı Rebeka'ya, «Büyüğü, küçüğüne kulluk edecek» dedi. Öyle ki, Tanrı'nın bir seçim yapmaktaki amacı, yapılan işlere değil, kendi çağrısına dayanarak sürsün. 13Yazılmış olduğu gibi, «Yakup'u sevdim, Esav'dan ise nefret ettim.»
14Öyleyse ne diyelim? Tanrı'da adaletsizlik mi var? Kesinlikle hayır! 15Çünkü Musa'ya şöyle diyor:

«Merhamet ettiğime merhamet edeceğim
ve acıdığıma acıyacağım.»

16Demek ki seçilmek, insanın isteğine ya da çabasına değil, Tanrı'nın merhametine bağlıdır. 17Tanrı, Kutsal Yazı'da Firavun'a şöyle diyor:

«Bak, kudretimi sende göstermek
ve adımı bütün yeryüzünde duyurmak için
seni yükselttim.»

18Demek ki Tanrı, istediğine merhamet eder, istediğinin yüreğini nasırlaştırır.
19Şimdi bana, «Öyleyse Tanrı insanı neden hâlâ suçlu buluyor? O'nun isteğine kim karşı durabilir?» diyeceksin. 20Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrı'ya karşılık veriyorsun? «Kendisine şekil verilen, şekil verene, `Beni niçin böyle yaptın' der mi?» 21Ya da çömlekçinin aynı kil yığınından bir kabı onurlu bir iş için, bir diğerini bayağı bir iş için yapmaya yetkisi yok mu? 22Eğer Tanrı, gazabını göstermek ve gücünü tanıtmak isterken, gazabına hedef olup mahvolmaya hazırlananlara büyük sabırla katlandıysa, ne diyelim? 23Yüceltmek üzere önceden hazırlayıp merhamet ettiği insanlara yüceliğinin zenginliklerini bildirmek için bunu yaptıysa, ne diyelim? 24Yalnız Yahudilerden değil, diğer uluslar arasından da çağırmış olduğu bu insanlar biziz. 25Hoşeya'nın kitabında denildiği gibi:

«Halkım olmayana halkım,
sevgili olmayana sevgili diyeceğim.»
26«Kendilerine, `Halkım değilsiniz' denildiği o yerde,
yaşayan Tanrı'nın oğulları diye adlandırılacaklar.»

27Yeşaya, İsrail'le ilgili olarak şöyle haykırıyor:

«İsrail oğullarının sayısı
denizin kumu kadar çok olsa da,
ancak pek azı[h] kurtulacak.
28Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini
tez yapıp bitirecektir.»

29Yeşaya'nın önceden dediği gibi:

«Eğer tüm güçlere egemen olan Rab
soyumuzu sürdürecek birkaç kişiyi
esirgememiş olsaydı,
Sodom gibi olur, Gomora'ya benzerdik.»

İsrail'in imansızlığı

30Öyleyse ne diyelim? Aklanma peşinde olmayan uluslar aklanmaya, imandan gelen aklanmaya kavuştular. 31Aklanmayı sağlayacak bir yasanın ardından giden İsrail ise, o yasayı yerine getiremedi. 32Neden? Çünkü imanla değil, iyi işlerle olurmuş gibi aklanmaya çalıştılar ve `sürçme taşı'nda sürçtüler. 33Yazılmış olduğu gibi:

«Bakın, Siyon'a bir sürçme taşı,
bir tökezleme kayası koyuyorum.
O'na iman eden utandırılmayacak.»


10. Bölüm, Pavlus'un Romalılara mektubu